Tükenmişlik Sendromu

Erdem Karagöz

Tükenmişlik  öncelikle çözemeyeceğimizi düşündüğümüz, kendi bakış açımız ile değiştiremediğimiz sorun yumağında boğuşmak demektir. Rutine takılmak ve strese girmektir. İşyerinde çalışıp hak ettiğinizi düşündüğünüzü alamadığınızda daha da kötüsü sizin yarınız kadar iş yapmayan insanların yalakalık ile zirveye ulaştığını gördüğünüz anlardır.

Tükenmiş sendromu en çok kimleri sever? Hayır diyemeyenleri, başkalarının hayatlarını yaşayanlar, hep çalışmak zorunda olduklarını düşünenler, sürekli başkalarından onay bekleyenler, çılgınlar gibi çalışıp ailesini unutanları, sosyal faaliyeti olmayanları, kendileri dışında başkalarını mutlu etmeyi hayat ilkesi sayanlar.

Tükendiğinizin farkına bile varamazsınız. Agresifleşirsiniz, kendinizi suçlarsınız, sağlık sorunlarınız başlar, suçluluk duyarsınız rolleriniz birbiri ile çatışır, yalnızlık hissi ağır basar herkesten kaçmaya başlarsınız. Eylemleriniz azalır, daha çok plan yaparsınız, alınganlıklar artar. Kaçmak, duyarsızlaşmak , insanlara karşı güvensizlik başlar.

Tepkisizleşiriz…

Peki, ne yapacağız?  Öncelikle kendinize zaman ayırın, her işin kusursuz, mükemmel ve sadece sizin tarafınızdan yapılamayacağını öğrenin. Gün içinde 30 dakika sessizliğin gücünden yararlanır. Haftada en az yarım gün size ait olsun. Bunu özgürce kullanın. Mümkün olduğunca maskelerden arının, işbirliğini geliştirin. Sorun yaşarsanız süreç olduğunun farkında olun. Psikolojik destek almanız gerektiğinde mutlaka alın.

Hayatın fiziksel, sosyal, ruhsal ve zihinsel boyutları olduğunun farkında olun. Tatile çıkın, sevdiğiniz işler ve insanlarla zaman geçirin. Yeni hobileriniz olsun.

Anı yaşayın, aşırı detaylara takılı yaşamayın, sürekli geçmişi sorgulamayın.

Engelli ve yaşlı birine bakanlar, sağlık, eğitim ve güvenlik alanlarında çalışanlar, şiddete mazur kalanlar, özgürlükleri kısıtlananlar, baskı altında çalışanlar ve özellikle bunları yaşayan kadınlar da tükenmişlik sendromu çok daha fazla görülür. Yalnız yaşayan insanlar, farklı ortamlarda ve sosyal gruplarda tanıdıkları olmayanlar ve rutinden kurtulamayanlar bunu kolay atlatamaz.

Önlem alınmazsa çalıştığı kuruma değer katamaz, müşterilere yardımcı olamaz ve hayatına dokunan insanlara mutsuzluk veririz. İçsel motivasyonumuzu artırıcı eylemler yapmalıyız, herkesin ve her kurumun mükemmel olamayacağının farkında olmalıyız. Başkalarından beklentiyi azaltıp kendimizden beklentiyi artırmalıyız.

Tekrar üstüne basarak yazıyorum destek almaktan çekinmeyin. Psikolog, mentör ve yaşam koçları ile çalışabilirsiniz.

Dostçakalın…

Henüz yorum yazılmadı. İlk yorum yazan sen ol!

Yorum yazın

Ücretsiz bilgi almanız için sizi arayalım!